Sınav Başarısını Arttırma
Öğrencilerde Sınav Kaygısı, Nedenleri ve Sınav Kaygısıyla Baş Etme Becerileri
Çocuklarımız iyi bir geleceğe sahip olabilmek için kıyasıya bir yarışın içindeler. Bu yarış içerisinde sürekli önde olma mecburiyetiyle en yakın arkadaşlarıyla bile rekabet halindeler. Bu rekabet, bazen tatlı ve güdüleyici olabilirken bazen de çocuklarımızı olumsuz etkilemekte ve onların çalışma istek ve heveslerini zedelemekte, sınavlardaki performanslarını da düşürebilmektedir.
Sınav performansının istenilen seviyeye ulaşamamasının en önemli faktörlerinden birisi SINAV KAYGISIDIR. Bu yazımda sınav kaygısının ne olduğu, kaygıya sebep olabilecek faktörlerin neler olabileceği, kaygının olası sonuçlarının neler olabileceği, kaygıyla nasıl baş edebileceği sorularına cevap arayacağım.
Kaygı kelime anlamı olarak bunaltı ve endişe anlamına gelmektedir. Sınav kaygısı ise öğrencinin içinde bulunduğu durumu, kendi düşünce dünyasında olumsuz bir şekilde değerlendirmesi sonucu yaşadığı yoğun bunaltı ve endişe durumudur. Başarıya giden yolda bireyin sağlam adımlarla ilerleyebilmesi ve güdülenmenin sürekli sağlanabilmesi için ortalama değerde bir kaygı gerekmektedir. Bizim için sorun teşkil eden durum ise kaygının gerekenden az veya fazla yani yoğun olması durumudur. Öğrenci eğer gereğinden az kaygılanıyorsa, özelliklede nasıl olsa yaparım düşüncesi hakimse ders çalışmak için güdülenemeyecek haliyle de derslerine çalışmayacaktır. Derslerine çalışmadığı için sınav performansları da istenilen seviyede olmayacaktır.
Yoğun kaygı yaşayan öğrenciler ya ders çalışmakta zorlanırlar ya da sınav anında yaşadıkları panik nedeniyle bildiklerini unuturlar. Yoğun kaygı yaşayan bir öğrencide öğrenmenin en temel becerilerinden olan dikkat, hafıza ve muhakeme becerileri ders çalışma anında işlevlerini tam olarak yerine getiremeyecektir. Zihin sürekli olarak ya yapamazsam, ya başarılı olamazsam sorusuyla meşguldür. Öğrenci çalıştığı konuya odaklanamamakta ve dikkat süzgecinden geçemeyen konu muhakeme edilememekte ve hafıza kayıt edilememektedir. Sınav anında ise öğrencimiz bu sınav istediğim gibi olmazsa, ya başarılı olamazsam şeklinde düşünerek sınavı almaya çalışmaktadır. Heyecan zirve noktada olduğundan kalp atışları yüksek ve nefes alışverişleri kesik kesiktir. Böyle bir durumda da beyin, sınav anında kendisine verilen en önemli görev olan hatırlama becerilerinde sorunlar yaşayacaktır. Öğrenci hatırlayamadıkça daha çok panikleyecek ve bildiği soruları dahi yapamaz hale gelebilecektir. Daha sınava başlamadan ortaya attığı ya başarısız olursam kehaneti bu vesileyle gerçekleşecek ve öğrencimiz sınavda istediği başarıyı yakalayamayacaktır.
Peki böyle bir durumla karşılaşmamak için ne yapmalıyız. Öncelikle anne babalar sınavın bir amaç değil bir araç olduğu düşüncesinden hareketle çocuklarını her koşul ve şartta kabul ettiklerini, yani onları hiçbir şarta bağlı olmaksızın çok sevdiklerini ifade etmeliler. Öğrencilerimiz ise çeşitli gevşeme tekniklerini öğrenip kendileri için en iyi gevşeme ve rahatlamayı sağlayan tekniği defalarca uygulayarak, ders çalışırken ve sınav anında kendilerini rahatlatmayı öğrenebilirler.
Kaygının temel nedeni olan gerçekçi olmayan olumsuz düşünceler yerine geleceğe yönelik hedefler belirleyerek zamanı etkin ve doğru kullanmayı öğrenerek öğrencilerimiz yaşadıkları yoğun kaygı durumundan kurtulabilirler.